Yapı kayıt belgesi iptal durumunda itiraz şekli
Yapı kayıt belgesi iptal durumunda itiraz şekli
E devlet üzerinden başvuruyla YKB alınması yalan beyan suçunu
oluşturmayacağı gibi bu yolla alınan belgede idari işlemin unsurlarından olan
şekil kuralına aykırıdır.İdari işlemin genel şekil kuralı yazılılıktır ve bu
kural, belgenin işlemi yapan kamu görevlisince imzalanması zorunluluğunu
beraberinde getirmektedir. Ancak, e-Devlet üzerinden alınan ‘internet çıktısı’
şeklindeki yapı kayıt belgesi üzerinde, barkod, belge no, başvuru numarası ve
düzenleme tarihi bulunmakla birlikte; herhangi bir imza yer almamaktadır.
Bilindiği üzere imza, artık yalnızca elle atılmak zorunda değildir. 5070 sayılı
Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesine göre, “güvenli elektronik imza117,
elle atılan imza ile aynı hukukî sonucu doğurur”. Ancak e-Devlet üzerinden
alınan yapı kayıt belgesinde böyle bir imza da yer almamaktadır. Dolayısıyla
üzerinde barkod ya da belge numarasının yer alması, belgenin şekil yönünden
mevzuata uygun olduğu sonucunu doğurmamaktadır.
Öte yandan,
yapı kayıt belgesinin mevcut şekli, resmî yazışmalara118 ilişkin kuralları
belirlemek amacıyla çıkarılan Resmî Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelik’in 3’üncü maddesinde yer alan “belge” tanımına da
uymamaktadır. Buna Yönetmeliğe göre belge, “herhangi bir bireysel işlemin,
kurumsal fonksiyonun veya kurumsal işlemin yerine getirilmesi için alınmış ya
da idare tarafından hazırlanmış; içerik, ilişki ve formatı ile ait olduğu
fonksiyon veya işlem için delil teşkil ederek aidiyet zincirini muhafaza eden,
el yazısı ya da güvenli elektronik imza ile imzalanmış ve EBYS ya da kurumsal
belge kayıt sistemleri içinde kayıt altına alınmış her türlü kayıtlı bilgi veya
dokümanı” ifade etmektedir. Görüldüğü üzere, burada da dokümanın elle ya da
güvenli elektronik imzayla imzalanması şartı aranmaktadır. Yapı kayıt
belgesinin “belge” niteliğini haiz olmaması, Usul ve Esaslar’ın 8 ve 10’uncu
maddeleri uyarınca yapılacak suç duyuruları neticesinde yapılacak soruşturmalar
ve devamındaki kovuşturmalara da etki edebilecektir.
Ayrıca internet
üzerinde yapılan başvurularda yapının yapım tarihi hiç bir şekilde sorulmamış
bu yönüyle de ortada yalan beyan bulunmadığı gibi kanunda yazılan usul ve
esaslar kişilere tebliğ ettirilip yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar
açık bir şekilde gösterilmeyip bunlara uygulanacak yaptırımlar ve sonuçları da
belirtilmemiştir
Anayasa mahkemesine göre;
Anayasa’nın 2.
maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “belirlilik”tir.
Bu ilkeye göre, kanun düzenlemelerinin hem kişiler hem de idare yönünden
herhangi bir tereddüde ve şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır
ve uygulanabilir olması ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı
koruyucu tedbirler içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuki güvenlikle
bağlantılı olup birey hangi somut eylem ve olguya hangi hukuki müeyyidenin veya
neticenin bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu
bilmelidir. Birey ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir
ve davranışlarını belirler. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını,
bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de
yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını
gerekli kılar. (Anayasa Mahkemesi 26.12.2013 gün ve E.2013/67, K2013/164) hukuk
devletinin unsurları, doktorinde de belirlenmiş olup, bunlardan konuyla ilgili
iki tanesi “hukuki güvenlik” ve “belirlilik” ilkeleridir. Bireyin devlete güven
duyması, ancak hukuki güveliğin sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde mümkün
olabilecektir. Anayasada öngörülen temel ve hürriyetlerin kullanılması ve insan
haklarının insan hayatına egemen kılması için Devlet, bireylerin hukuka olan
inançlarını ve güvenlerini korumakla yükümlüdür. Öte yandan E-Devlet
Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, Madde
4/1-c: “e-Devlet hizmeti: Hizmet süreçlerinin vatandaş odaklı olarak yeniden
yapılandırılmasını da içerecek şekilde, kurumlar arası veri paylaşımı esasına
dayalı olarak yürütülmesi için kurumlar tarafından, hızlı, güvenli, etkili,
verimli, şeffaf ve hesap verebilir, temel hak ve özgürlüklere riayet edilerek
ve mahremiyet gözetilecek şekilde elektronik ortama aktarılan her bir kamu
hizmetini,” ifade eder denilmekte olup söz konusu e devlet üzerinden
başvuru prosedürü anayasaya ve e devlet yönetmeliğine aykırılık teşkil
etmektedir. İnternet üzerinden başvurularda idare kendinden kaynaklanan
hatalardan dolayı vatandaşı yeterince bilgilendirmeyerek hatalı başvurulara
sebep olmuştur ykb belgesi alanlar bu belgelere güvenip yapılarının bundan
sonraki hukuki durumlarına güvenip maddi manevi hakli beklentiye girmişlerdir
bu gibi durumlarda müesses vaziyet şartları oluşmuş olup idari işlemlere nasıl
kisiler 60 gün içinde dava açabiliyorsa idarede hukuki olmayan
yanlı işlem sebebiyle yaptığı işlemi 60 gün içinde geri alabilmektedir suresi
dışında yapılan işlemler nasıl idareyi haksız da olsa yapay bir koruma
sağlıyorsa anayasanın eşitlik ilkesi gereği kisiler içinde ayni korumayı
sağlamaktadır. Öte yandan kanunlar çıktığı zaman ve sonrası için etkili olup
resmi gazetede yayınlanınca yürürlüğe girer. İmar barışı 2018 haziran ayında
çıkmış olup 2017 aralık ayına kadar yapılan bütün yapıları sene ayrımı
olmaksızın kapsayıp çıkmasından çok kısa bir sure olan 4 ayı kapsamamıştır
kanun koyucu her ne kadar takdir yetkisine sahip olsa da bu yetkiyi hak ve
nesafet kuralları dışında makul ölçüde kamu yararını gözeterek kullanabilir
milyonlarca yıkılacak durumda olan yapılarla milyarlarca rant elde edilen
yapıları affedip 4 ay gibi kısa bir sureyi kapsam dışı bırakması, avm otel
gökdelen yapanları kamu arazisi işgalcilerini ödüllendirmesi ortada olduğuna
göre bu kısıtlamada kamu yararı olduğu söylenemez eşitlik ilkesi
fırsatlarda yararlarda ödevlerde eşitliği emreder ayni hukuki durumda
bulunanlara ayni farklı hukuki durumlarda bulunanlara farklı kurallar uygulanır
söz konusu yasa maddesiyle haziran 2018 e kadar ayni hukuki durumda
bulunanlar farklı hukuki durumlara dönüşmüştür bu sebeple 2017 aralık ayı
ibaresi anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Yapı kayıt belgesi iptal olan
arkadaşlar idare mahkemesine bu itirazlarla başvurup anayasaya aykırılık
iddiasında bulunabilir.
Güncelleme: 22.06.2022 Çarşamba